Gıynık Gazetesi’ne kınama kararı

Medya Etik Kurulu, Özgür Gazete Genel Yayın Yönetmeni Pınar Barut tarafından yapılan şikâyet üzerine, Gıynık Gazetesi’nin 16 Şubat 2025 tarihli manşetinde kullandığı fotoğrafla ilgili bir inceleme gerçekleştirmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, söz konusu haberde etik ihlallerin yer aldığı tespit edilmiştir.

Haberde kullanılan fotoğrafın orijinalinde, Özgür Gazete’ye ait mikrofonun üzerinde net bir şekilde görülen “Özgür Gazete” ibaresinin Gıynık Gazetesi tarafından dijital olarak silindiği belirlenmiştir. Bu müdahale, basın etiği açısından son derece ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bir medya kuruluşunun, başka bir medya organının adını bilinçli bir şekilde kapatması, basın rekabetinde etik dışı bir yöntemdir. Söz konusu dijital müdahale, okurların haberin gerçek bağlamını eksik ya da yanlış anlamasına neden olacak niteliktedir. Gazeteciliğin temel ilkelerinden biri olan doğruluk ve şeffaflık, bu olayda açıkça ihlal edilmiştir. Bir medya kuruluşunun, haberi takip eden bir başka basın kuruluşunu bilinçli bir şekilde gizlemesi medya güvenilirliğine zarar verebilmektedir.

Özgür ve bağımsız basının varlığı, farklı kaynakların özgürce haber yapabilmesi ve bu haberlerin sansüre uğramadan kamuoyuna ulaştırılmasıyla mümkündür. Gıynık Gazetesi’nin gerçekleştirdiği bu manipülasyon, basın özgürlüğüne doğrudan zarar vermektedir. Medya kuruluşları arasında etik rekabetin korunması, basın dünyasının çok sesliliğinin devam etmesi için zorunludur. Bir medya organının adını ve varlığını yok sayarak sansür uygulamak, gazeteciliğin etik kurallarına ve halkın doğru bilgiye ulaşma hakkına açıkça aykırıdır.

Medya Etik Kurulu, inceleme sürecinde Gıynık Gazetesi’ne ulaşarak konuya ilişkin görüş bildirmesi için fırsat tanımıştır. Ancak 24 saati aşkın bir süredir Gıynık Gazetesi tarafından herhangi bir geri dönüş yapılmamıştır. Bu durum, medya etiği gereği kamuoyuna hesap verme sorumluluğunun yerine getirilmediğini göstermektedir. Şeffaflık ilkesi gereği, bir medya kuruluşunun kendisine yöneltilen etik ihlallerle ilgili kamuoyunu bilgilendirmesi gerekir.

Medya Etik Kurulu, yapılan incelemeler sonucunda Gıynık Gazetesi’ni haber fotoğrafında yaptığı dijital manipülasyon nedeniyle oy birliğiyle kınama kararı almıştır. Gıynık Gazetesi’ni, benzeri etik ihlallerin tekrarını önlemek adına gazetecilik meslek ilkelerine uygun hareket etmeye ve sorumlu yayıncılık anlayışını benimsemeye çağırıyoruz. Basın özgürlüğü, medya kuruluşlarının birbirini sansürlemesiyle değil, birbirinin varlığına ve haklarına saygı duymasıyla korunur.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Medya Etik Kurulu

Paylaş

10 Şubat 2025 Medya Etik Kurulu Kararları

Gündem:

  1. Özel Gündem. Gazeteciler Birliği’nin de katılımıyla, MEK’in spot ve animasyon postları ile KTGB’nin ihale sürecinin değerlendirilmesi.
  2. 22 Şubat tarihli Workshop için son durum değerlendirmesi ve nihai programın onaylanarak, iş bölümü yapılması.
  3. Web sitesi güncellemesi ile ilgili teklifler konusunda, MEK Başkan Yardımcısı Çağdaş Öğüç’ün bilgilendirmesi.
  4. BTHK ziyaret tarihinin belirlenmesi.

Karar 171

MEK’in eğitim maksatlarıyla hazırladığı spot ve animasyonların içeriği konusunda Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği yöneticilerine  bilgi verildi.

Karar 172

Yapılacak olan workshop için görev bölümü yapıldı. Çağdaş Öğüç workshopun moderatörlüğünü, Nezire Gürkan ise toplantı notlarını tutacak.

Karar 173

Web sitesinin güncellenmesi konusunda bir kurumdan fiyat teklifi alındı. İki şirketten daha fiyat alınacak.

Karar 174

Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’yla görüşme için tarih alınmasına karar verildi.

7 Şubat 2025 Medya Etik Kurulu Kararları (Çevrimiçi Toplantı)

Karar 170

Medya Etik Kurulu, Güneş Gazetesi’nin 7 Şubat 2025 tarihli nüshasında yayımlanan görsellerin, gazeteci Doğan Samer’in kişisel Facebook hesabından izinsiz bir şekilde alınıp kullanıldığını tespit etmiş, yapılan incelemede, gazetenin kaynak göstermeden ve fotoğraf sahibinden izin almadan görselleri kullanarak gazetecilik etik ilkelerini ihlal ettiğini belirlemiştir.

6 Şubat 2025 Medya Etik Kurulu Kararları (Çevrimiçi Toplantı)

Karar 169 
Medya Etik Kurulu, Yenidüzen Gazetesi Editörü Serap Şahin’in Avrupa Gazetesi’nin kaynak göstermeden haberini kullandığı yönündeki şikayetini değerlendirdi. Değerlendirmede, Avrupa Gazetesi’nin Gazetecilik meslek ilkelerinin “Gazeteci, haber ajanslarından veya başka medya kuruluşlarından alarak, doğrudan kullandığı veya geliştirdiği haberlerde kaynak belirtmelidir” diyen 17. maddesinin açıkça ihlal edildiği görüşüne vararak, Avrupa Gazetesi’ni uyarma kararı aldı.

 

 

Medya Etik Kurulu’ndan Kıbrıs Gerçek’e kınama

Medya Etik Kurulu, medya organlarının yayınlarına yönelik gerçekleştirdiği rutin denetimler sırasında, Kıbrıs Gerçek Gazetesi’nin 23 Ocak 2025 tarihli nüshasında yayımlanan ve bir kişinin yargı süreciyle ilgili hazırlanan haberin gazetecilik etik ilkelerini ihlal ettiğini tespit etmiştir. Yapılan detaylı incelemede, haberin hazırlanış ve sunuş şekliyle etik ihlaller içerdiği belirlenmiştir.

Haberde kullanılan “terör estiriyorlar”, “korkakça yüzünü kapattı” gibi ifadeler, mahkemede bulunan kişi ve ailesine yönelik açık bir önyargı ve hakaret içermektedir. Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 21. maddesi, gazetecinin eleştiri sınırlarını aşarak kişi ve kuruluşları aşağılayan, hakaret içeren ifadeler kullanmaması gerektiğini vurgular.

Haberde, kullanılan dil ve görsellerin okuyucuda mahkemede bulunan kişi ve ailesine karşı olumsuz bir algı oluşturmayı hedeflemesi de bir diğer etik sorundur. Haberde yer alan bu tür ifadelerin, kamuoyunda önyargı oluşturma gayesi taşıdığı ve adil yargılama sürecine zarar verme potansiyeline sahip olduğu görülmektedir. Bu durum, Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 1. maddesi olan “Gazetecinin temel görevi, gerçekleri nesnel bir biçimde, çarpıtmadan, sansürlemeden aktarmaktır” ilkesine açıkça aykırıdır. Haberin taraflı ve manipülatif bir şekilde hazırlanması, gazetecilik mesleğinin temel etik değerlerini ihlal etmektedir.

Gazetecilik mesleği, kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunu taşırken aynı zamanda bireylerin onuruna, itibarına ve özel hayat haklarına saygı göstermeyi de gerektirir. Mahkeme sürecindeki kişilerin özel hayat hakkı korunmalıdır. Mahkemede bulunan kişilerin fotoğraf vermesi bir zorunluluk değildir; aksine basın, zanlının fotoğrafını çekerek kişiyi ifşa etmekten kaçınmalıdır. Bu tür uygulamalar, kişilik haklarını ve masumiyet karinesini zedeleme riski taşımaktadır.

Medya Etik Kurulu, Kıbrıs Gerçek Gazetesi’nin bu haberle etik gazetecilik anlayışını ihlal ettiği, manipülatif bir dil kullanarak bireyleri hedef aldığı ve toplumda algı yaratmaya çalıştığını belirlemiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde Medya Etik Kurulu, oy birliğiyle Kıbrıs Gerçek Gazetesi’ni kınama kararı almıştır. Kıbrıs Gerçek Gazetesi’ni, benzeri etik ihlallerin tekrarını önlemek için gerekli düzenlemeleri yapmaya ve habercilik faaliyetlerinde etik kurallara titizlikle uymaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Medya Etik Kurulu

22 Ocak 2025 Medya Etik Kurulu Kararları (Çevrimiçi Toplantı)

Karar 167

Medya Etik Kurulu, Gıynık Gazetesi’nin yayımladığı, 12 yaşındaki bir çocuğun trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonrasında Türkçe dilbilgisi defterine yazdığı cümlelerin yer aldığı haberle ilgili bir inceleme gerçekleştirmiştir. İnceleme, Verda Gülcür tarafından yapılan şikayet üzerine başlatılmış ve haberin hazırlanışı ile sunumu sırasında ciddi etik ihlaller yapıldığı tespit edilmiştir.

Karar 168

Medya Etik Kurulu, medya organlarının yayınlarına yönelik gerçekleştirdiği rutin denetimler sırasında, Kıbrıs Gerçek Gazetesi’nin 23 Ocak 2025 tarihli nüshasında yayımlanan ve bir kişinin yargı süreciyle ilgili hazırlanan haberin gazetecilik etik ilkelerini ihlal ettiğini tespit etmiştir. Yapılan detaylı incelemede, haberin hazırlanış ve sunuş şekliyle etik ihlaller içerdiği belirlenmiştir.

 

Medya Etik Kurulu’ndan Gıynık Gazetesi’nde uyarma kararı

Medya Etik Kurulu, Gıynık Gazetesi’nin yayımladığı, 12 yaşındaki bir çocuğun trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonrasında Türkçe dilbilgisi defterine yazdığı cümlelerin yer aldığı haberle ilgili bir inceleme gerçekleştirmiştir. İnceleme, Verda Gülcür tarafından yapılan şikayet üzerine başlatılmış ve haberin hazırlanışı ile sunumu sırasında ciddi etik ihlaller yapıldığı tespit edilmiştir.

Haberde, vefat eden çocuğun Türkçe dilbilgisi eğitimi sırasında defterine yazdığı cümlelerin, olayın dramatik etkisini artırmak ve okuyucuların duygusal tepkilerini yoğunlaştırmak amacıyla kullanıldığı gözlemlenmiştir. Çocuğun bu cümleleri bağlamından koparılarak haberin odak noktası haline getirilmesi, Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 25. maddesinde yer alan, “Haberde, konuşmalardan ve demeçlerden yapılan alıntılarda bağlam saptırılmamalıdır” ilkesinin ihlali niteliğindedir. Bu durum, aynı zamanda Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 1. maddesi olan, “Gazetecinin temel görevi, gerçekleri nesnel bir biçimde, çarpıtmadan, sansürlemeden aktarmaktır” ilkesine de aykırıdır.

Haberde, 12 yaşındaki çocuğun kişisel notlarının yayımlanması, Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 12. maddesini ihlal etmektedir. Bu madde, “Üstün kamu yararı olmadıkça, sahibinin izni dışında belge, fotoğraf, ses veya görüntü alınmamalı ve yayımlanmamalıdır” şeklinde ifade edilmiştir. Haberde bu ilkeye uyulmaması, çocuğun ailesi ve arkadaşları üzerinde olumsuz etkiler yaratmış, mağdurlara ve yakınlarına saygı ilkesini açıkça ihlal etmiştir.

Haberde kullanılan dramatik içerik, yalnızca mağdurun yakınlarına değil, topluma da zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Özellikle bu yaş grubundaki çocukların arkadaşlarının ve çevresindeki bireylerin bu içerik karşısında hissedebilecekleri etkiler dikkate alınmamıştır. Bu tür bir yaklaşım, toplumsal duyarlılığa ve etik gazetecilik anlayışına zarar vermektedir.

Medya Etik Kurulu, gazeteciliğin yalnızca haber sunmak değil, aynı zamanda toplumun hassasiyetlerine, bireylerin mahremiyetine ve mağdurlara saygı göstermekle de yükümlü olduğunu hatırlatmaktadır. Gıynık Gazetesi’nin bu haberi, etik ilkelere uygun olmayan bir şekilde hazırlanmış ve yayımlanmıştır. Yapılan bu ihlal nedeniyle Medya Etik Kurulu, oy birliğiyle Gıynık Gazetesi’ne uyarma kararı almıştır. Ayrıca, ilgili haberde gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda Gıynık Gazetesi’ni sorumluluk almaya davet etmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Medya Etik Kurulu

Kıbrıs Türk Haber’e kınama

Medya Etik Kurulu, “Kıbrıs Türk Haber” adlı internet gazetesi tarafından bugün yayımlanan ölümlü trafik kazası ile ilgili bir olay yeri fotoğrafına ilişkin inceleme yapmıştır. Söz konusu görselin, mağdurun yakınları başta olmak üzere genel kamuya saygısızlık teşkil ettiği ve gazetecilik etik ilkelerine aykırı olduğu tespit edilmiştir.

Fotoğrafın sosyal medyada paylaşılması, herhangi bir kamu yararı taşımamakta, aksine mağdurun ailesine ve yakın çevresine psikolojik zarar verme ihtimalini artırmaktadır. Bilinmelidir ki, bu fotoğraf kazada hayatını kaybeden bireyin internette arama yapıldığında bulunacak yegane fotoğraflarından biri olacak. Habercilikte temel amaç olan toplumun doğru bilgilendirilmesi ve kamu yararına hizmet edilmesi yerine, bu tür görsellerin şok etkisi yaratmak ve tıklama almak amacıyla kullanılması kabul edilemezdir.

Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 22. maddesi, bireylerin mahremiyet haklarının korunmasını ve özel hayatın gizliliğinin üstün kamu yararı olmadıkça ihlal edilmemesini açıkça vurgular. Bu ilkeye aykırı olarak yayımlanan görsel, hem etik hem de insani değerler açısından ciddi bir ihlal içermektedir.

Ayrıca, sosyal medya ve internet ortamında yayımlanan bu tür görüntülerin, reşit olmayan bireyler tarafından görülme ihtimali göz ardı edilemez. Bu durum, çocuklar üzerinde olumsuz psikolojik etkiler yaratma potansiyeline sahiptir. Çevrimiçi içeriklerin toplum üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmak bu noktada önem arz etmektedir.

Gazetecilik, toplumun doğru bilgilendirilmesi adına büyük bir sorumluluk taşır. Ancak bu sorumluluk, bireylerin haklarına zarar vermeden, mahremiyet ve insani değerler çerçevesinde yürütülmelidir. Yapılan değerlendirme sonucunda, Medya Etik Kurulu, “Kıbrıs Türk Haber” internet gazetesini kınama kararı vermiştir. Bu karar, medya organlarının etik ilkeler çerçevesinde hareket etmesini ve bireylerin mahremiyet haklarına saygı göstermesini bir kez daha hatırlatmaktadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Medya Etik Kurulu

9 Ocak 2025 Medya Etik Kurulu Kararları (Çevrimiçi Toplantı)

Karar 165

Medya Etik Kurulu, Kıbrıs Postası tarafından yayımlanan “4 Aylık Hayat Pahalılığı Oranına Göre En Düşük Kamu Maaşı 56 Bin 79 TL” başlıklı haberin, Avrupa Gazetesi’nin bugünkü nüshasında “İşte Maaşınız” başlığıyla izinsiz olarak yayımlanmasıyla ilgili Kıbrıs Postası Dijital Yayınlar Koordinatörü Canan Onurer’in şikayeti üzerine bir inceleme gerçekleştirmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, Avupa Gazetesi’nin, Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 17. maddesini ihlal ettiği tespit edilmiştir.

Karar 166

Gıynık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bilbay Eminoğlu’nun Kurul’a gönderdiği mesaj incelenmiş ve ekteki mesaj yazılıp Eminoğlu’na iletilmiştir.

Bilbay Eminoğlu’nun MEK’e yolladığı mesaj

Ocak 2025

Medya Etik Kurulu’na,

Lefkoşa

Sayın Başkan ve değerli üyeler,

Ülkemizde medya etiğine ilişkin uygulamaların, ilke metinlerinin belirlediği çerçeveye ve evrensel normlara uygun olarak şekillenmesini temin etmek, yayıncılığın hem bugününe hem de yarınına ilişkin olarak büyük öneme sahiptir. Beklentinin, ilke metinlerine ve gazeteciliğin doğasına aykırı kalıplara oturtulması hem mesleğin icrasında hem de kamuoyunun bilgi edinme hakkında aşınmalara yol açacak nitelikte bir tehlikedir. Bu itibarla, son dönemlerde yanlış olduğunu değerlendirdiğimiz bir yorumlama biçiminin, mutlak “kural” haline getirilmesine dönük çağrılardan duyduğumuz rahatsızlığı dile getirme ihtiyacı hissediyoruz. Kurulunuz tarafından 8 Ocak 2025’te gazetemize iletilen bir okur talebi ve buna iliştirilmiş değerlendirme notu, benzer çağrıyı yinelemektedir.

Değerlendirme notunda “zanlı konumundaki bir kişinin isminin açık yazılması ve fotoğrafının gösterilmesi” hem Anayasanın masumiyet karinesine ilişkin maddesine hem de Gazetecilik Meslek İlkelerinin 4’üncü maddesine aykırı bir durum olarak nitelendirilmektedir. Kanaatimizce bu değerlendirme bütünüyle yanlış ve temelsizdir.

Her şeyden önce “etik” bağlamında ele alınan bir konunun, Anayasa bile olsa hukuki bir metinle ilişkilendirilmesi söz konusu alanın doğasına aykırı bir durumdur. Etik, yasa çerçevesinde değerlendirilecek bir alan haline gelirse, bunun yol açabileceği sorunlar hiç de az değildir. Bu nedenle hiçbir ilke metninde herhangi bir yasaya atıfta bulunulmamakta ve kurallar, alanın kökeninde mevcut olan vicdani normlar bütününden ilham almaktadır. Bununla birlikte değerlendirme notunda sözü edilen Anayasanın ilgili maddelerine göz atıldığında da ortada herhangi bir ihlal olmadığını belirtmekte yarar vardır.

Anayasada “masumiyet karinesi” ibaresi geçmemektedir; dolayısıyla kastedilenin tam olarak hangi madde olduğu muğlaktır. Bununla birlikte “Cezaların Yasal ve Kişisel Olması ve Sanık Hakları” başlıklı 18’inci maddenin 4’üncü fıkrasında geçen “Bir suçtan sanık herkes, suçluluğu yasaya uygun olarak ispat edilinceye kadar suçsuz sayılır” ifadesi, masumiyet karinesi içerimli en belirgin vurguya sahiptir. Maddenin bütünü ve Anayasanın temel mantığı göz önünde bulundurulduğunda bu maddenin vatandaşı devlete karşı korumaya yönelik olduğunu kestirmek güç değildir. Anayasada “basın” esasen “basın özgürlüğü” bağlamında değerlendirilmekte ve korunmasına dönük maddelerle ele alınmaktadır. Bir an için bu unutulsa ve sözü edilen maddenin basını da bağlayan bir hüküm içerdiği kabul edilecek olsa bile bu maddeden “zanlıların isim ve görüntüleri yayınlanamaz” manasını çıkarmak olası değildir.

Anayasa bir yana, değerlendirme notundan hareketle üzerinde durulması gereken esas unsur Gazetecilik Meslek İlkelerinin 4’üncü maddesidir. Söz konusu madde bildiğiniz gibi aynen şu şekildedir:

“Basın yayın organları masumiyet karinesine saygılı olmalı, suçluluğu yargı kararıyla sabit olmadıkça herhangi bir kişiyi suçlu ilan edecek yayın yapmaktan kaçınmalıdır. Yargı süreci devam eden davalarda iddialar ve savunmalar adil ve dengeli biçimde aktarılmalıdır.”

Bu madde hiçbir yönden “zanlıların isim ve fotoğraflarının yayınlanamayacağı” biçiminde yorumlanamaz. Maddenin murat ettiği şeyin, yayıncıları “zanlı” ya da “sanıkları” mahkemeden önce mahkum etme aceleciliğinden uzak tutmak olduğu çok açıktır. Kişiden “katil” ya da “hırsız” yerine “cinayetle yargılanan sanık” ya da “hırsızlıkla itham edilen zanlı” gibi ifadelerle söz etmek masumiyet karinesinin gereğidir. İlgili kişinin isim ve görüntüsünü yayınlamamayı bu kapsamda değerlendiren herhangi bir evrensel ilke bulunmamaktadır. Dünya medyasında böyle bir uygulama da yoktur.

“Zanlı ve sanıkların isim ve görüntülerinin yayınlanmamasını” kural haline getirmeye yönelik anlayışın geçersizliğini ve yanlışlığını ortaya seren pek çok yerel ve küresel örnek mevcuttur. Bu anlayışla hareket edilmesi halinde hiç kimsenin gazeteci Ali Kişmir’in adını anarak halen yargılanmakta olduğu davanın haberini yapması ahlaki görülmemelidir. Eski Meclis Başkanı ve Başbakan Dr. Sibel Siber’in yargı önüne çıkarılmasına yönelik haberlerde “S.S.” ifadesiyle yetinilmesi halinde, kamuoyunun Siber davası üzerinden sergilediği duyarlılığın oluşması mümkün olabilir miydi? Dünyada pek çok cinsel saldırı olayı, failin mahkeme sürecinde kamuoyuna yansıtılması sayesinde daha hakkaniyetli sonuçlar vermektedir. Aynı kişi tarafından daha önce saldırıya uğrayan kurbanlar, yargılamadan bilgi sahibi olabildikleri için ortaya çıkma ve şikayetçi olma cesareti sergilemektedir. Sanığı gizleyen bir gazetecilik anlayışının böyle bir sonuca hizmet edemeyeceği oldukça nettir.

Zanlı ve sanıkların isim ve fotoğraflarının gizlenmesinin emredildiği yegâne örnek 18 yaşın altındaki kişilere ilişkindir. Hatta bu kişilerin mahkumiyetleri kesinleştiğinde bile kimliklerinin açıklanmaması gerekmektedir. Bunun dışında isim ve görüntü yayınlamayı kısıtlayan hiçbir düzenleme yoktur. Basınımızda hiç kimse yargı kararı olmaksızın mahkum ilan edilmemeli ve ilgili maddelerin vurguladığı çerçevede tüm zanlı ve sanıkların her türlü hakkının korunması gözetilmelidir. Bu durum yüzeysel değerlendirmeler ve alanın ruhuyla bağdaşmayan genellemelerle, maksadı aşan kurallar geliştirilmesi yanlışlığına dönüşmemelidir.

Kurulunuzun yukarıdaki değerlendirmeler ışığında, ilgili yorumunu gözden geçirmesinin oldukça önemli bir ihtiyaç olduğu inancıyla, çalışmalarınızda kolaylıklar diler, saygılar sunarım.

Bilbay Eminoğlu

Gıynık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Dağıtım: Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği

 

MEDYA ETİK KURULU YANIT

Sevgili Bilbay Eminoğlu,

Medya Etik Kurulu’na hitaben kaleme aldığınız ve samimi eleştiri ve endişelerinizi dile getirdiğiniz mektubunuzu ilgiyle okuduk. Medya alanında on yıllardır üzerinde tartışılan etik ilkeler sadece sektörümüzün değil, şüphesiz akademi dünyasının da çalıştığı önemli alanlardan biri.

Medya Etik Kurulu 2013 yılında ülkemizde faaliyete başlamasıyla birlikte 10 yılı aşkın bir süredir, evrensel ilkeleri temel alarak, meslektaşları için bir yol gösterici ve daha güçlü, adil, haklara saygılı medya üretimleri için çaba koymaktadır.

Resmi sayfamızdan da ulaşabileceğiniz ilkeler bütünü, akademisyen ve sektör temsilcilerinin evrensel değerler ışığında çalışarak ürettikleri yol göstericilerdir.

Şüphesiz ki, Medya Etik Kurulu’nun hiçbir kararı tartışılmaz ya da eleştirilmez de değildir.

Ancak mektubunuzda dile getirdiğiniz birkaç noktanın altını çizerek, bazı kavramları birlikte netleştirmekte fayda görüyoruz.

Öncelikle, medya etiği gazetecilerin ve medya organlarının haber üretimleri ve yayınları sırasında uyması gereken mesleki ve ahlaki ilkeleri ifade eder. Buradaki temel ilkeler ise sorumluluk, tarafsızlık, adil ve doğru yayıncılık üzerinden şekillenir.

Çoğu zaman karıştırılan ifade ya da basın özgürlüğü de aslında bu ilkelerin uygulanabilmesiyle güçlenebilecek ancak birbirinden farklı kavramlardır.

Basın özgürlüğü, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının devlet ve tüm güç odaklarının müdahalesi olmaksızın, haber üretime, yayınlama ve eleştiri yapabilme hakkını anlatır. Demokratik toplumların temel taşlarından biridir, Anayasa ve yasalarla korunur. Yasalar devlet gücüne karşı basını savunurken, bireyin bilgilenme hakkını da güvence altına alır.

Sözünü ettiğiniz 8 Ocak tarihli değerlendirme notunda işaret edilen masumiyet karinesi ilkesine yapılan göndermenin, bütünüyle yanlış ve temelsiz olduğuna işaret ediyorsunuz. Masumiyet karinesi hukukta yeri olan bir alan olmasının yanında, etik ilkelerin temelinin hak ihlallerinin önlenmesi olduğu düşünüldüğünde, zanlıların, açık isim ve fotoğraflarla deşifre edilmesinin bir hak ihlali olduğu ve masumiyet karinesine de aykırı kabul edildiği artık bu alanda tartışma götürmeyen evrensel kabul görmüş ilkelerden biridir.

Özellikle mahkeme haberleri, küçük toplumlarda magazin haberlerinin yerini almakta ve çoğunlukla da açık yayınlanan isimler ve fotoğraflarla daha suçluluğu kanıtlanmadan bireyler kamuoyu önünde suçlu algısının kurbanı olmaktadır. Bu özellikle özellikle cinsel istismar ve kadına şiddet gibi adi suçlarda özellikle çok kolay hedef gösterme ve düşmanlaştırma örnekleriyle daha ağır ihlallere neden olabilmektedir ve bu kamuoyunun bilgi edinme hakkıyla ilgili değil, ne yazık ki medya kuruluşlarının daha çok ilgi toplama hassasiyetleriyle şekillenmektedir. Medya tarafından bu şekilde deşifre edildikten sonra masumiyeti kanıtlanmış birçok örnek vardır.

Yapılan uyarının temelsiz ve yanlış olduğunu iddia ederken, 2019 yılında ünlü İngiliz şarkıcı ve aktör Cliff Richard davası örneğini özellikle incelemenizi öneririz. BBC’nin Richard’ın evine yapılan bir polis baskınını canlı yayınlaması ve sanatçının yayınlarda mahremiyet hakkının ihlal edildiği ve suçlu olarak gösterildiği iddiasıyla açılan davadan yayın kuruluşu, İngiliz Yüksek Mahkemesi tarafından suçlu bulunmuş, kişinin mahremiyet hakkı ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verilmiş ve 2 milyon Sterlin gibi oldukça yüksek bir tazminat ödemekle karşı karşıya kalmıştır.

Özellikle burada kamuya mal olmuş ve ünlü bir kişinin söz konusu olduğu gerçeği de düşünüldüğünde, sonuç ayrıca dikkat çekicidir. Ancak oldukça anlaşılırdır. Çünkü haber değeri ve bilgi alma hakkı bir başka kişinin haklarının önüne geçmemelidir.

Bu konudaki haberleri bizzat yayın kuruluşunun sayfalarından daha detaylı olarak inceleyebilirsiniz. https://www.bbc.com/news/entertainment-arts-49576940

Şüphesiz, Ricahard davası gibi çeşitli dava örnekleri, AİHM kararları vardır ve hepsinin ortak özelliği, medyanın kişi hak ve özgürlüklerine saygılı olması gerektiği ilkesinden hareket eder. O yüzden medya etiğini hak ihlallerinin önüne geçip, daha saygın bir medya üretim alanına katkı sağlaması yanında, medya kuruluşlarının olası ihtilaflar karşısında korunmasını sağlayan bir güvence olarak da görebilirsiniz.

Medya Etik Kurulu, meslektaşlarının yanında her türlü görüşe saygıyla yaklaşan bir anlayışla herzaman iletişime açık olmaya devam edecektir. Kurulla görüşlerinizi paylaşmanızı önemsiyor ve çalışmalarınızdaki hassasiyetinizin etik ilkeler çerçevesinde devamını diliyoruz.

Medya Etik Kurulu adına,

Aysu Basri Akter

Medya Etik Kurulu Başkanı

Avrupa Gazetesi’ne uyarma kararı

Medya Etik Kurulu, Kıbrıs Postası tarafından yayımlanan “4 Aylık Hayat Pahalılığı Oranına Göre En Düşük Kamu Maaşı 56 Bin 79 TL” başlıklı haberin, Avrupa Gazetesi’nin bugünkü nüshasında “İşte Maaşınız” başlığıyla izinsiz olarak yayımlanmasıyla ilgili Kıbrıs Postası Dijital Yayınlar Koordinatörü Canan Onurer’in şikayeti üzerine bir inceleme gerçekleştirmiştir.

Yapılan inceleme sonucunda, Avupa Gazetesi’nin, Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 17 maddesini ihlal ettiği tespit edilmiştir. Gazetecilik Meslek İlkeleri’nin 17’nci maddesi şu şekilde ifade edilmiştir:

“Gazeteci, haber ajanslarından veya başka medya kuruluşlarından alarak doğrudan kullandığı veya geliştirdiği haberlerde kaynak belirtmelidir.”

Tek bir cümle veya ifade dahi başka bir kaynaktan alındığında, ilgili kaynağa atıfta bulunulması gazeteciliğin temel ilkelerinden biridir. Bu ilke, hem emeğe saygının hem de okuyucuların doğru bilgilendirilme hakkının bir gereğidir. Avrupa Gazetesi’nin söz konusu haberi, Kıbrıs Postası’nın özel içeriğini kullanarak, herhangi bir kaynak belirtmeden ve haberi basılı yayınlarında sunması, bu temel gazetecilik ilkelerinin açık bir ihlalidir. Bu durum, haberi üreten kuruluşun emeğine saygı göstermediği gibi, okuyucuların doğru bilgiye ulaşma sürecini de zedelemektedir.

Medya Etik Kurulu, yapılan değerlendirmeler sonucunda Avrupa Gazetesi’ne yönelik oybirliği ile uyarma kararı almıştır. Bu uyarı, medya kuruluşlarının kaynak gösterme ve etik ilkelere uyma sorumluluğunu bir kez daha hatırlatmaktadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Medya Etik Kurulu